Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Tutuş ile olan savaşta 4 Haziran 1086 yılında Halep yakınlarında vefat etmiştir.[1] Süleyman Şah Antakya’ya giderken İznik’in yönetimini komutanlarından Ebu’l Kasım’a bırakmıştır. Ebu’l Kasım küçük çaplı fetihler yapmışsa da İsfahan dönüşü sırasında Emir Bozan tarafından yakalanıp yay kirişiyle boğdurulmak suretiyle öldürülmüştür.[2] Süleyman Şah’ın İsfahan’da tutsak halde bulunan oğulları Kılıç Arslan ve Kulan Arslan, Sultan Melikşah’ın 20 Kasım 1092 tarihinde vefatı üzerine serbest kalmışlar ve soluğu Anadolu’da almışlardır. Komutan Ebu’l Gazi yönetimi derhal Kılıç Arslan’a devretmiştir.[3]
Kılıç Arslan ivedi bir biçimde devleti toparlama faaliyetlerine girişmiş mevcut bulunan sorunları çözümlemeye çalışmıştır. Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos iki akraba hükümdarı yani Çaka Bey’i ve Sultan I. Kılıç Arslan’ı birbirine karşı kışkırtmıştır. Hem Bizans hem Selçuklu kuvvetlerinin baskısıyla karşılaşan Çaka Bey damadı Sultan Kılıç Arslan ile anlaşmak üzere yanına gitmiş burada 1095 yılında öldürülmüştür.[4] Papa Urbanus’un 1095’te Clermont Konsilindeki vaazı Avrupa’da bir Haçlı Seferlerinin başlatılması için yeterli olmuştu.[5]
Keşiş Pierre l’Hermite öncülüğünde Alman, İtalyan ve Fransız halktan oluşan yağmacı olarak nitelendirilen güruh tarihler 1 Ağustos 1096’yı gösterdiğinde Konstantinopolis’e ulaşmıştı.[6] Ancak bir düzenden yoksun olan bu topluluk Sultan I. Kılıç Arslan tarafından Drakon Savaşında 21 Ekim 1096’da kolaylıkla yok edilmiştir. Pierre l’Hermit ve beraberindekilerin kolaylıkla alt edilmesi sultanın Haçlıları küçümsemesine neden olmuştur.
Ertesi yıl Konstantinopolis’e Raymond St. Gilles, Godofroi de Buillon, Bohemond gibi Avrupa’nın önemli asilzade ve komutanları profesyonel birlikleriyle birlikte ulaşmışlardır.[7] Olacaklardan habersiz Malatya üzerine yürüyen Kılıç Arslan Haçlıların İznik’i kuşattıkları ve şehirdekilerin zor durumda olduğu yönünde haberleri gelmesi üzerine kuşatmayı kaldırıp derhal İznik’e geri dönmüş lakin kuşatmayı yaramayan sultan İznik’i 19 Haziran günü Haçlılara teslim etmek durumunda kalmıştır.[8]
1 Temmuz 1097 yılında yanında Danişmendli Gümüştekin Bey ile Kayseri Melik’i Hasan olduğu halde Eskişehir yakınlarında vuku bulan Dorylaion Savaşı’nda Haçlı kuvvetlerine karşı taarruz başlatan Kılıç Arslan karşı tarafa ağır kayıplar verdirmesine rağmen Haçlı birliğinin yardımına takviye kuvvetlerinin katılmasıyla yeterli askeri bulunmamasından ötürü geri çekilmek durumunda kalmıştır.[9]
1101 yılında yapılan Haçlı Seferleri sırasında önemli başarılar elde edip 22 Mart 1107 tarihinde Musul’u ele geçirmiş aynı zamanda Anadolu hakimiyetinin sağlanmasına yönelik adımlar atmıştır. Sultan Kılıç Arslan 13 Temmuz 1107 günü Emir Çavlı komutasındaki ordu ile karşı karşıya gelmesinin sonucunda savaştan yenik ayrılmış kaçmak üzere olduğu sırada ağır zırhlı olduğundan dolayı Habur Nehrinde boğularak vefat etmiştir.[10]
DİPNOTLAR
[1] Bayındır, a.g.e, s.24-25
[2] Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2017, s.113-117
[3] Işın Demirkent, Sultan I. Kılıç Arslan, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2014, s.17
[4] Mücteba İlgürel, Çaka Bey, DİA, 1993, Son Görüntüleme Tarihi: 02.04.2021
[5] Işın Demirkent, Sultan I. Kılıç Arslan, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2014, s.25
[6] Steven Runciman, Haçlı Seferleri Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2019, s.100
[7] Aydın Usta, Çıkarların Gölgesinde Haçlı Seferleri, Yeditepe Yayınevi, İstanbul, 2016, s.60
[8] Muharrem Kesik, Selçukluların Haçlılarla İmtihanı, Timaş Yayınları, İstanbul, 2018, s.27
[9] Birsel Küçüksipahioğlu, Sultan I. Kılıç Arslan’ın Eskişehir Yakınında Haçlılara Karşı Büyük Mücadelesi: Dorylaion Savaşı, Tarih ve Uygarlık İstanbul Dergisi, İstanbul, Aralık, 2013, s.141
[10] Yusuf Ayönü, Selçuklular ve Bizans, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2018, s.100
Comments