Afganistan, tarihin farklı dönemlerinde birçok halka ev sahipliği yapmış önemli bir doğal geçiş güzergahıdır. Asya kıtasının merkezinde yer almasından dolayı birçok bölgeyi birbirine bağlayan bir tarihsel misyona sahiptir. Uzak Doğu, Batı Asya, Güney Asya ve İç Asya arasındaki bağlantıyı sağlayan bir konumda yer almaktadır. Göç ve ticaret yolları üstünde olmasından dolayı tarihin her döneminde ilgi odağı olmuştur.
Afganistan bölgesine bildiğimiz ilk büyük kitlesel göç Aryanlar tarafından yapılmıştır. Burada yerel halkla karışmış ve baskın unsur olarak öne çıkmışlardır. Daha sonraki süreçte İskender’in büyük Asya fethi neticesinde bölgeye Helen nüfusu, kültürü ve sanatı göç etmiştir. Xiongnuların baskıları neticesinde bugünkü Doğu Türkistan bölgesinden Yuezhi halkı “Baktriya” denilen modern Afganistan topraklarına göç etmiştir. Bu göçün neticesinde bölgenin adı Toharistan olmuştur. Yuezhiler, Toharistan’da Kuşan İmparatorluğunu kurmuştur.
Tarih camiasında Kuşanların etnik kimliği üzerine birçok tartışma ve teori ortaya çıkmıştır. Genel ağırlık Hint-Avrupalı oldukları yönündedir. Ancak Türk soylu olabileceğine dair de fikirler mevcuttur. Kuşanlar, sadece Afganistan’a hâkim olmamış aynı zamanda Toharistan’ın kuzeyinde yer alan Sogdiana denilen (bugünkü Orta ve Güney Özbekistan toprakları) bölgeye ve Kuzey Hindistan’a hâkim olmuşlardır. Kuşan hakimiyetinde geçen uzun bir süreden sonra bölge tekrar göç almıştır.
Xiongnuların siyasi olarak dağılmasından sonra birçok Xiongnu ardılı devlet Asya’da tarih sahnesine çıkmıştır. Bunların büyük çoğunluğu bugünkü Kuzey Çin’de devletler kurmuştur. Altayların batısına ve Doğu Türkistan’a göç eden Xiongnu kolları zamanla batıya doğru olan göçlerini devam ettirmiştir. Bu Xiongnu kitlelerinden bazıları Hazar Denizi üzerinden Doğu Avrupa’ya göç ederek Hun adıyla tarih sahnesine çıkmıştır. İç Asya’da kalan Xiongnu boylarından Kidariteler, İç Asya’daki kalabalık boy nüfusunun verdiği tazyik ile Kuşan topraklarına göç etmiş ve bölgeyi ele geçirmiştir. Ancak Kidariteler, kaynaklardan anlaşıldığı üzere kısa bir süre var olabilmiştir. Kidaritelerin ardından Afganistan’a bu sefer Akhun veya Eftalit denilen, Xiongnu ardılı boyun göçü olmuştur. Eftalitler, kısa bir zamanda Kuşanlardan bile daha geniş bir toprağı hakimiyetleri altına almışlardır.
Eftalitlerin güney toprakları, Kuzey Hindistan’daki Gupta İmparatorluğunun mağlup edilmesiyle beraber Delhi’nin güneyine kadar inmiştir. Batıda ise Harezm bölgesine hakim olmuşlardır. Ayrıca batılarında yer alan Sasani İmparatorluğunu da kendilerine vasal hale getirmişlerdir. Kuzeyde Sogdiana (Güney ve Orta Özbekistan) onlara bağlı olmuştur. Doğuda ise bugünkü Tarım Havzasının batı ucu Eftalit kontrolüne girmiştir. İpek yolu ticaretinde uzun süre çok önemli bir rol üstlenmişlerdir. Bu geniş imparatorluk, Göktürklerin tarih sahnesine çıkmasından kısa bir süre sonra yıkılmıştır. Göktürklerin, batı kanadında yer alan İstemi Yabgu, Sasaniler ile ittifak yaparak Akhunlara saldırmıştır. Yaşanan bir dizi savaş sonrasında Akhun toprakları dörde bölünmüştür. Kuzey Hindistan’daki toprakların büyük bir kısmı Guptaların eline geçmiştir. Sasaniler, Akhunların batı topraklarını ele geçirmiştir. Toharistan bölgesinde bir dizi Akhun ardını küçük devletler kurulmuş ve bunlar da bazen Sanilere bazen de Göktürklere tabi olmuşlardır.
Akhunların, Doğu Türkistandaki ve Sogdianadaki toprakları ise Göktürklerin kontrolüne geçmiştir. Böylece Ceyhun Nehri ( Amuderya) Sasaniler ve Göktürkler arasında sınır olmuştur. Ancak zamanla Göktürkler ile Sasaniler arasında çıkan savaşlar neticesinde Toharistan’da varlığını sürdüren küçük Akhun devletleri Göktürk tabiiyetine girmiştir. Bölgeye Göktürk dönemi Türk topluluklarından göçler de yaşanmıştır. Ünlü Doğu ve Batı Bamyan Buda heykelleri bu Akhun ardılı Bamyandaki Akhun devleti döneminde yapılmıştır. Yakın tarihte Taliban tarafından patlatılarak imha edilmiştir. Bugünkü Afganistan’da yaşayan Hazaralar, kendilerini Akhunlara dayandırmaktadır.
Toharistan daha sonra Arap istilasına maruz kalmıştır. Sogdiana ve Toharistan’ı Araplar topraklarına katmak için büyük savaşlar vermiştir. Toharistan’daki Akhun ardılı devletler, Batı Göktürklerin devamı olan Türgişler ve Tibet İmparatorluğu ittifaklar yaparak Arap ilerleyişini durdurmayı başarmıştır. Yer yer bu ittifaka Tang hanedanı da katılmıştır. Böylece İç Asya’daki Arap ilerleyişi durmuştur. Toharistan’da Arap ilerleyişine karşı mücadelede Göktürk-Akhun ardılı Türk Şahiler devleti başat rol üstlenmiştir.
Abbasi Halifeliğinin sınır topraklarında Tavaif-i Mülûk denilen devletler ortaya çıkmıştır. İç işlerinde bağımsız ancak dini açıdan halifenin otoritesine saygı duyan bu devletlerden birisi de Samaniler olmuştur. Harezm, Maveraünnehir ve Toharistan bölgesine hakim olmuşlardır. Samanilerin Toharistan topraklarında Gazne Devleti kurulmuştur. Zamanla Samani topraklarına ve Kuzey Hindistan’a hakim olmuşlardır. Daha sonrasında Toharistan’a Oğuz göçleri başlamış ve 1040 yılında meşhur Dandanakan Savaşı yaşanmıştır. Böylece Selçuklu devletinin kuruluşu gerçekleşmiştir. Gaznelilerin toprakları Gurlular ve Selçuklular arasında paylaşılmıştır. Selçuklulardan sonra Toharistan’ın çok büyük bir bölümü Harezmşahların toprağı olmuştur.
Harezmşahlar ile Cengiz Han arasında yaşanan savaştan sonra Toharistan Moğol İmparatorluğu topraklarına girmiş ve bölgeye Moğol göçü yaşanmıştır. Cengiz Han’dan sonra Toharistan toprakları üç devletin mücadelesine sahne olmuştur. İç Asya’da kurulan Çağatay Hanlığı, İran ve Batı Asya’da kurulan İlhanlılar ve Kuzey Hindistan’da kurulan Delhi Sultanlığı Toharistan’a hakim olmak için mücadele etmiştir. Çağatay Hanlığı topraklarında kurulan Timurlular, Toharistan’ı topraklarına katmıştır. Timurluların yıkılmasından sonra Delhi Sultanlığı ve Toharistan, Timur’un torunu Babür’ün egemenliğine geçmiş ve böylece Babür İmparatorluğu kurulmuştur.
Nadir Şah döneminde Afganistan hakimiyet altına alınsa da sonrasında bağımsız olmuştur. Peştun asıllı Dürranilerin bölgede kurduğu hakimiyetten sonra Afgan Emirliği kurulmuştur. Afgan Emirliği, Rus Çarlığı ile Hindistan’daki İngiliz sömürgesi arasında doğal bir sınır olmuştur. Emirlikten sonra Afganistan Krallığı kurulmuştur. Ardından Afganistan Cumhuriyeti kurulmuştur. SSCB’nin Afganistan’ı işgaliyle Afganistan Demokratik Cumhuriyeti kurulmuştur. Sovyet işgaliyle kurulan devlet, Sovyetlerin çekilmesiyle mücahitlere karşı mağlup olarak yıkılmıştır. Taliban, Sovyet işgal döneminde direnişin sembolü olmuştur. Sovyetlerin çekilmesiyle Afganistan İslam Devleti kuruldu. Amrikan’ın Afganistan’ı işgaliyle bu devlet de yıkılmıştır. ABD ve müttefiklerinin desteğinde Afganistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur.
Tarihsel süreçte birçok göçe maruz kalması nedeniyle Afganistan çok dilli ve çok etnikli bir yapıdadır. İran dilleri konuşan halklar şöyledir; Peştunlar, Beluciler, Hazaralar, Tacikler ve Pamiriler’dir. Ayrıca Hint-Avrupa dil ailesinden Paşailer de vardır. Hazaralar günümüzde İran dillerinden birisini kullanıyor olsalar da tarihsel geçmişleri Akhunlara dayanmaktadır. Ayrıca Şiilerdir. Bu yüzden tarihi süreçte birçok saldırı ve soykırıma uğramışlardır. Taliban’ın Bamyan Buda Heykellerini patlatma sebebi de bu heykellerin Hazaların atalarına ait olmasıdır. Şii olan Hazaraları aşağılamak için Sünni Taliban’ın bir faaliyeti olarak tarihe geçmiştir.
İrani diller dışında bölgede Türk lehçeleri de konuşulmaktadır. Aymaklar, Özbekler, Türkmenler ve Kırgızlar bölgede yaşayan Türk topluluklarıdır. Afganistan’ın birçok büyük ve tarihi şehri Türk nüfusun yaşadığı alanlardır. Özellikle Kuzey Afganistan veya Güney Türkistan denilen bölge ağırlıklı Türk nüfusa sahiptir. Afganistan’ın en kalabalık nüfusunu oluşturan Peştunlar ise ülkenin ağırlıklı olarak orta ve güney bölgelerinde yaşamaktadır. Buralar yıllardır Taliban’ın ana merkezi olmuştur. Taliban, Afganistan’da yer alan Sünni Peştun milliyetçisi bir örgüttür. Bu yüzden Afganistan’daki diğer topluluklarla Taliban arasında çatışmalar yaşanmıştır. Toplulukların arasında kan davasının olması ve çok uluslu bir ülke olması dolayısıyla Afganistan, gelecek yıllarda da karışıklar yaşaması muhtemel bir yerdir.
Comments